Ruh sağlığı hizmetlerinde zorlamayı azaltmanın gerekliliği ve uygulanabilirliği yaygın olarak kabul edilmektedir. Amacın zorlayıcı önlemlerin kullanımını azaltmak mı yoksa ortadan kaldırmak mı olduğu tartışması, profesyonel ve hizmet kullanıcı çevrelerinde sıcak bir konudur. İnsan hakları perspektifinden bakıldığında, eninde sonunda ortadan kaldırmak gerekecektir. Bazı ülkelerdeki psikiyatri topluluğu artık zorlamaya alternatifleri daha iyi anlamak, azaltmak ve uygulamak için çalışıyor.
Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına Dair Sözleşme ve toplum ruh sağlığı hizmetleri hakkında rehberlik Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yayınlanan psikiyatri ve psikososyal desteğin geleceği için net hedefler formüle etmektedir. Tam katılım, iyileşme yönelimi ve zorlamanın önlenmesine odaklanan yenilikçi ruh sağlığı hizmetleri kavramları, bu hedeflere ulaşılmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Son zamanlarda 31st Paris'te düzenlenen Avrupa Psikiyatri Kongresi'nde bu tür modellerin ruh sağlığı hizmetlerinde uygulanması ve etkilerinin bilimsel olarak değerlendirilmesi tartışıldı. Ve ulusal ruh sağlığı planlaması ve bütçeleme kararlarında bunlara öncelik verilmesi gerekliliği.
Lieselotte Mahler, Tıbbi Direktör ve Berlin'deki Psikiyatri ve Psikoterapi Bölümü başkanı ve Charité Üniversite Hastanesi, Berlin tarafından yapılan bir sunumda, "her şeyden önce, zorlayıcı önlemlerin kişinin kişilik haklarına bariz bir tecavüz olduğu" belirtildi.
“Fiziksel yaralanma, tedavinin daha kötü sonucu, terapötik ilişkinin bozulması, daha yüksek kabul oranları, daha yüksek gelecek riski gibi etkilenen herkes için olumsuz sonuçları var. zorlayıcı önlemler, travma dahil olmak üzere psikolojik hasar” diye ekledi.
Dr. Lieselotte Mahler, "Terapötik olarak anlaşılamayacakları için, psikiyatri uzmanlarının kendi imajına ters düşen faaliyetlerdir" dedi.
Avusturya Viyana Tıp Üniversitesi'nden tartışma başkanı Prof. Michaela Amering, bu konuda yorum yaptı ve şunları söyledi: "Sanırım çoğumuz bunun için geldiğimiz şeyin -sahip olduğumuz psikiyatri mesleği- olmadığı ve diğer insanları zorla tedavi eden insanlar olmamız gerektiği hissini yaşadık.
Geçmiş Cumhurbaşkanı Avrupa Psikiyatri Birliği (EPA), Dünya Psikiyatri Birliği'nin (WPA) Görev Gücü Eş Başkanı ve Ruh Sağlığı Bakımında Zorlamayı En Aza İndirme referans grubu olan Prof. Silvana Galderisi, ruh sağlığı hizmetlerini iyileştirmenin temel bir bileşeni olarak zorlamaya alternatiflerin uygulanmasına ilişkin veriler sundu. . Prof. Galderisi, “İşin gerçekten en az hoş olan kısmı bu. Bu bazen kullanıcılara gerçekten çok fazla acı veriyor, aynı zamanda bize de. Yani, kesinlikle tartışmalı bir uygulama.”
Prof. Silvana Galderisi, “zorlayıcı uygulamalar, diğer sunumlarda da çok iyi bir şekilde vurgulandığı için insan hakları endişelerini artırmaktadır. Engellilerin Haklarına Dair Sözleşme (CRPD), pek çok iyi yönü var, ama gerçekten pek çok iyi yönü var.
“CRPD, Üye Devletlerden engelli insanlara bir insan hakları taşıyıcısı perspektifinden bakmalarını ister. Nasıl farklı olabilir? Yani öyle bir şey ki okuyunca deriz ama tabii yani burada ne anlamı var? Psikososyal engelleri olan veya ağır bir zihinsel bozukluğu olan kişiler - ki bu genellikle her zaman değil ama birçok kez engellilikle de bağlantılıdır - diğer insanlardan daha az haklara mı sahipler? Tabii ki değil. Bunu iddia etme hakları var. Haklarına, iradelerine ve tercihlerine her zaman saygı gösterilmelidir” diyen Prof. Silvana Galderisi, Prof.
Ruh Sağlığı Bakımında Zorlamayı En Aza İndirmeye ilişkin WPA Görev Gücü ve referans grubunun çalışmaları ve çeşitli tartışmalar ve tartışma türleri gözden geçirildi. Bu çalışmanın nihai sonucu, Dünya Psikiyatri Birliği'nin bir pozisyon beyanıydı. Prof. Galderisi, “benim ve [WPA Görev Gücü] ekibinin tüm üyelerinin görüşüne göre, bu son derece önemli bir adım. Ruh sağlığı sistemlerinde zorlamanın aşırı kullanıldığını söyleyen bir görüş beyanına sahip olmak. Ve bu, değişimin ana itici güçlerinden biridir, çünkü zorlamanın aşırı kullanıldığını kabul edersek, o zaman bu bir sorun olur. Dolayısıyla kesinlikle aşırı kullanılıyor ve amacımız daha fazla homojenliğe ulaşmak ve bunu kabul eden ortak paydalara sahip olmak olmalı.”
Avustralya Kraliyet ve Yeni Zelanda Psikiyatristler Koleji (RANZCP) Başkanı Prof. Vinay Lakra, bu WPA girişiminin desteklenmesi gerektiğini vurguladı. “Bu [WPA] projesini finanse ettik. Kurulumuz, John Allen başkanken ve ben onun seçilmiş başkanıyken, bu projeyi finanse etmeye karar verdik çünkü bizi tıbbın geri kalanından ayıran bir şey varsa, o da zorlama kullanımıdır. Tıp konferanslarının dışında pankart tutan insanları görmüyoruz. Psikiyatri konferanslarının dışında protesto eden pankartlar tutan insanlar görüyorsunuz.”
"Ve neredeyse her zaman, hizmet sunumumuzda zorlama kullandığımız gerçeğiyle ilgilidir. Bu nedenle, Avrupa Psikiyatri Birliği (EPA) veya buradaki diğer EPA üyesi topluluklarla ilişkisi olan herkesi bu projenin devamını desteklemek için ellerinden geleni yapmaya teşvik ediyorum, çünkü bence önemli olan bu” diye ekledi Prof. Vinay Lakra .
